Şükrü Sak’ın beşinci kitabı “Ben Kimim Risâlesi” okuyucularla buluşuyor ve yine geniş bir ilgi topluyor. Kitap Kulübü Yayınları’ndan çıkan bu eser, Sak’ın düşünsel dünyasının derinliklerine inmeye davet eden, etkileyici bir kişisel ve felsefi yolculuğu anlatıyor. Daha önceki eserlerinde olduğu gibi, Sak’ın yazdığı her satır, okuyucularına düşünmeye teşvik eden bir çağrı niteliğinde. Yazar kitabında alışılmışın dışında ”köşe yazılarını bir araya getiren” isimlerden çok daha farklı ilk kez yayınlanan yazıları ve günlüğünü okurla buluşturuyor.
“Ben Kimim Risâlesi”, bir düşünce adamının, Necip Fazıl’ın fikir geleneğini sürdüren bir aksiyon adamının destansı mücadelesini merkezine alıyor. Şükrü Sak, bu eserinde kahramanlıklarının arkasında yatan zorlu hayatını ve eserlerinin nasıl şekillendiğini anlatıyor. Kitabın ana teması, “Bu eser nasıl bir şahsiyetten doğdu?” sorusuna cevap aramak. Sak, kendisini ve eserlerini ayrı düşünülemeyecek şekilde okuyucularının karşısına koyuyor.
Kitabın Başlığı: “Fikre Rabıta” Nedir?
“Fikre Rabıta” ifadesi, eserin bel kemiğini oluşturan bir kavram. Rabıta; bağlanmak, hayâlde canlandırmak, göz önünde bulundurmak, ilişkilenmek anlamlarına gelirken, “Fikre Rabıta” ise yaşamayı fikir olarak gören, düşünmeyi hayatın bir parçası yapan bir mütefekkirin hayatından kesitler sunar. Sak, bu kitapta, zindan hayatından ölüm odasına kadar uzanan zorlu yaşam çizgilerinden bahsederken, yaşanmışlıkların nasıl bir ruh hali ve düşünce yapısıyla şekillendiğini ortaya koyuyor.
Şükrü Sak, “Ben Kimim Risâlesi”nde, varoluşun anlamını ve hayatın ölümle ilişkisini derinlemesine sorguluyor. “Doğmuş olmak, var olmak, hayatta olmak; ‘ölümlü olmak’ gerçeği ile varlığı ve hayatı anlama çabasından başka nedir ki?” sorusu, kitabın ana temalarından biri. Sak, bu sorular üzerinden insanın hayvanlardan ayıran bilinci, yani “şuur farkı” üzerinde duruyor. Bu ruhsal ve düşünsel arayış, Mutlak Fikir ve Şeriat temelinde dünya çapında bir fikir sisteminin örgüleştirildiği bir zeminde gerçekleştiriliyor.
Salih Mirzabeyoğlu ve “Ben Kimim” Sorusunun Derinliği
Kitapta, Salih Mirzabeyoğlu’nun “Ben kimim diye sormak, ölüm nedir diye sormakla birdir” şeklindeki ifadesine de yer veriliyor. Mirzabeyoğlu, bu sözüyle insanın kimlik arayışının ölümle yüzleşme kadar önemli ve derin bir mesele olduğunu işaret eder. Sak ise, bu düşüncenin izinde, kimlik meselesini Mutlak Hakikate ve Şeriat’a bağlayan bir cevap arıyor. İnsanlığın tahrif edilmiş kimlik sorununa karşı bir çözüm önerisi olarak bu düşünce sistemini sunuyor.
Kitap, bir yandan yazarın kendi düşünce yolculuğunu anlatırken, diğer yandan okuyucuları da bu yolculuğa dahil ediyor. Sak, eserinde insanın kimlik arayışını, hayata ve ölüme dair düşüncelerini ve nihayetinde kendi varoluşunun anlamını bulma çabalarını okuyucularla paylaşıyor. Bu anlamda, “Ben Kimim Risâlesi“, herkesin kendi kimliğini ve varlığını sorgulayabileceği bir düşünsel araç olarak öne çıkıyor.
Şükrü Sak’ın “Ben Kimim Risâlesi” adlı yeni kitabı, onun hayatı ve düşünceleri hakkında derinlemesine bir bilgi sunuyor. Kitap, Sak’ın içsel ve felsefi bir yolculuğa çıkarken, okuyucularına da kendi benlikleri üzerinde düşünme fırsatı tanıyor. Bu eser, düşünce dünyasında bir iz bırakmak isteyen herkesin kitaplığında yer almayı hak ediyor.
Şükrü Sak
Kitap Kulübü Yayınları’ndan 5. kitabını yayınlayan Gazeteci Yazar Şükrü Sak, Kitap Kulübü Yayınları ‘nı nitelikli destekli yayıncılık başarısından dolayı tercih ettiğini dile getirdi.